Psikiyatrik Bozukluklar

Anoreksi ve Bulimia

Anoreksi yememe zorlantısı, bulimia da kendini kusmaya zorlamaktır. Bu iki davranışın da altında kilolu olduğuna dair bir ‘beden imajı bozukluğu’nun olduğu var sayılmaktadır.

ANOREKSİYA NERVOSA

Genellikle 12-18 yaşları arasında başlar ve şişmanlama korkusu yüzünden aşırı zayıf kalma çabaları ile belirlidir. Hasta, beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmasına rağmen kilo almaktan veya şişman biri olmaktan aşırı derecede korkar. Hasta bilinçli olarak yememekte ve zayıf kalmada direnir.

Anoreksiya nervozanın, aşırı yemesi olan (bulimik) ve aşırı yemesi olamayan şeklinde iki türü vardır. Anoreksiya nervozanın bulimik tipi aşırı yeme nöbetlerinin ardından yediklerini kusarak, ishal yapıcı veya idrar söktürücü ilaçlar kullanarak düşük kilolarını korumaya çalışır.

Sıklık ve Yaygınlık

Sıklığı bilinmemekle birlikte nadir bir hastalık değildir. 12-18 yaşları arasındaki nüfus içinde 1/800-3/100 arasında değişen yaygınlık oranları bildirilmiştir. Çoğunlukla (%95) kızlarda görülür. Yüksek ve orta sosyokültürel düzeyde daha sık görüldüğü bildirilmektedir.

Ayırıcı Tanı

Depresyonda, obsesif-kompulsif bozuklukta veya başka hastalıklarda ağır kilo yitimi görülebilir. Ama bu hastalıklarda kilo alma korkusu ve istemli olarak yemekten kaçınma davranışı yoktur.

Oluş Nedenleri (Psikososyal)

  • Cinsel çocuksuluk, cinsel ilişki kurma ve gebeliğe karşı aşırı korku, büyüme, anneden ayrılma, bireyleşmeye karşı aşırı korku gibi çatışmalar vardır.
  • Çocuğun özerk gelişmesini güçleştiren aile patolojisi bulunur.
  • Toplumsal olarak zayıflığa çok değer veren kesimlerde sık görülür.
  • Ailelerinde ölüm ve ayrılma, ruh hastalığı, alkol ve kumar sorun gibi önemli aile sorunları daha sık görülür.

Tedavi

Anoreksiya nervoza yaşamı tehdit edebilecek derecede ağırlaşabilen bir rahatsızlıktır ve kişilerin çoğunda tedaviden kaçma eğilimi vardır.

Ağır kilo kaybı olan kişilerin hastanede tedavi görmesi gerekir. Öncelikle kişinin kilo almayacağına inandığı bir rejim uygulanması konusunda anlaşılır. Kişiyle iş birliği yapmak bu noktada çok önemlidir. Yapılan anlaşmaya uygun günlük kilo artışı için giderek artan ödüller verilir. Bunun yanı sıra aileyle görüşmeler ve psikoterapi gereklidir. Kişinin yeme davranışı üzerine kurulu yanlış düşünce tarzının değiştirilmesine, vücuduna yönelik olumsuz algılamaların düzeltilmeye ve sorunlarının ele alınarak çözümlenmesine çalışılır. İlaç tedavisinde daha çok antidepresanlar kullanılır.

    BULİMİYA NERVOSA

    Bu rahatsızlık aşırı yemek yeme nöbetleri, kilo alma ve bir yandan da kilo almayı durdurma çabaları ile belirlidir. Kişi, aşırı yeme nöbetleri sırasında tüm çabalarına ve korkularına rağmen yeme tutkusunu durduramaz. Kilo almayı önlemek için yediklerini kusar, iştah kesici, idrar söktürücü, sürgün yapıcı ilaçlar kullanır.

    Anoreksiya Nervoza’da olduğu gibi Bulimiya hastaları için de kilo alımının yarattığı kaygı yüksektir ve kişinin vücudunu algılamasında bozulmalar vardır, bu kişiler normal ağırlıkta olsalar dahi kendilerinin kilolu olduklarına inanabilirler.

    Bulimiya nervosa tanısı konması için kişinin tıkınırcasına yemek yeme ve uygun olmayan telafi davranışlarını en az 3 ay süre ile en az haftada 2 kez tekrarlamış olması gerekmektedir.

    Bulimiya Nervosa’yı iki alt tipe vardır: Çıkartma olan ve çıkartma olmayan tip. Çıkartma olmayan tipte oruç tutma, aşırı egzersiz yapma veya laksatiflerin kullanımı görülür.

    Ayırıcı Tanı

    Anoreksiya nervozanın bulimik türünde de aşırı yeme ve kilo alma nöbetleri olabilir, fakat temel patoloji yemeyi kusma ve kesme doğrultusundadır. Bulimiya nervozada ise temel patoloji yemeyi durduramamadır.

    Sıklık ve Yaygınlık

    Bulimiya nervoza bütün toplumlarda %1 oranında görülmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 10 kat sık görülür. A.B.D’de üniversitedeki kızlarda %5 oranında saptanmıştır.

    Oluş Nedenleri

    • Hastalık öncesinde aşırı kilolu oldukları ve hastalık semptomlarının bir diyet dönemi ile başladığı görülür.
    • Bu kişilerde depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk, fobik bozukluk, panik bozukluk sıklıkla birlikte görülebilir. Ailelerinde de bu bozukluklar daha sık görülür.
    • Çocukluklarında cinsel saldırıya uğramış olma ve aile içi sorunların çokluğu dikkati çeker.
    • Kişiler, anne ve babalarını “uzak ve reddedici” olarak tanımlarlar. Yeme nöbetlerinin anne ile bütünleşmeyi temsil ettiği, ancak sonrasında anneden ayrışma ve bireyselleşme çabasının dışa atım, kusma davranışları olarak kendini gösterdiği düşünülmektedir.

    Tedavi

    Bulimiya hastaları Anoreksiya’da olduğu gibi yardımı reddetmezler, hatta yardım ararlar. Bulimiya nervozalılar genelde ayakta tedavi edilebilirler. Genelde antidepresan ilaçlarla tedavi uygulanır. Ama sadece ilaç tedavisi yeterli olmaz. Mutlaka bilişsel-davranışçı psikoterapi de uygulanmalıdır. İlaç ve psikoterapi ile bu belirtiler durdurulabilse bile hastaların çoğunluğunda depreşmeler olur.

    VÜCUT DİSMORFİK BOZUKLUĞU

    Hayali bedensel bir kusur ile uğraşma veya çok ufak kusurların çarpıtılıp abartılmasıdır. Psikiyatristten çok dermatolog, dahiliye veya plastik (estetik) cerrahlarına başvuru yaygındır. Dolayısıyla kişinin maddi ve manevi anlamda suistimale uğrama riski çok yüksektir. Genellikle 15-20 yaşlarında başlar. Kadınlarda yaygınlığı fazladır.

    En sık endişe kaynağı olan beden bölümü burundur ancak endişe kaynağı zamanla değişip bedenin başka bölümlerine yönelinebilir. Aynaya aşırı bakma, kusur olarak gördüğü yerini giyim ve makyajla gizlemek için uzun vakitler harcama gibi şeylere çok rastlanır. Bütün bunlar da sosyal ve mesleki anlamda geri çekilmelere yol açabilir.