Psikiyatrik Bozukluklar

Depresyon

Duygulanım bozuklukları grubuna ait bir psikiyatrik sendromdur. Çökkün bir duygu durumunun hakim olduğu bu tabloda birçok ilintili semptom bu duyguduruma eşlik eder.

DEPRESYON

Depresyon, değersizlik, küçüklük, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık duygu ve düşünceleri ile fizyolojik işlevlerde yavaşlama gibi belirtileri içeren bir sendromdur. Genel olarak çökkünlüklerde yaygınlık oranı % 9-20 arasında bildirilmiştir. Ağır çökkünlük durumlarında yaygınlık oranı erkeklerde %3, kadınlarda % 5-9 olarak verilmektedir. Yaşam boyu hastalanma riski erkekler için % 8-12, kadınlar için %20-26 olarak bulunmuştur. Ağır çökkünlükler (majör depresyon ya da ünipolar bozukluk) kadınlarda, erkeklerden iki kat daha fazla görülmektedir. Depresyon, kadınlarda en çok 35-45 yaşları arasında, erkeklerde 55 yaşlarından sonra görülmekte ise de bu bozuklukların genç yaşlarda sanıldığından da çok görüldüğüne ilişkin veriler artmaktadır.

BİRİNCİL ÇÖKKÜNLÜKLER

Bedensel ya da başka bir ruhsal hastalığa bağlı olmaksızın ortaya çıkan ruhsal çökkünlüklerdir. 6 ayrı grupta değerlendirilebilir:

a) Çökkünlük nöbeti: ağır, hafif

b) Yineleyeci depresyon ( unipolar depresyon)

c) Bipolar duygulanım bozukluğunda (Manik-depresif-psikoz, PMD) görülen çökkünlük nöbetleri: Mani nöbetine benzeyen kamçılanış durumları en çok şizofreni, paranoid bozukluk ve organik nedenlere bağlı ruhsal bozukluklarda görülebilir. Şizofrenik bozukluklarda acayip davranışlar, sanrılar ve varsanılar klinik durumda belirgindir. Organik kaynaklı ruhsal bozukluklar kafa travmaları, enfeksiyonlar, ağır karaciğer yetmezliği, hipertiroidi, beyin urları, bazı ağır kalp ve göz ameliyatlarından sonra ortaya çıkan delirium durumlarında görülebilir. Bipolar duygulanım bozukluğu genellikle yıllarca nöbet nöbet gelir.

d) Distimik bozukluk: Bu hastalarda genel olarak en az iki yıl süren, çok ağır olmayan depresyon belirtileri arasında uyku bozukluğu, süregen mutsuzluk ve karamsarlık, halsizlik, istek ve ilgi azlığı, güvensizlik, süregen sızlanma ve yakınmalar görülür. Zaman zaman birkaç gün gibi kısa süreli iyilik dönemleri olabilir. Alkol ya da sıkıntı giderici ilaçlar kullanma eğilimi fazladır. Bozukluğun önemli özelliği süregen olması, mutsuz ve karamsar olmasıdır.

e) Siklotimik bozukluk: Taşkınlık ve çökkünlük durumlarının daha hafif ve kısa süreli olması nedeni ile duygulanım dalgalanmaları gösteren bir kişilik bozukluğu sanılır. Kişi coşkulu dönemlerinde canlı, hareketli, toplumsal ve iş etkinliği artmış, aşırı güvenli, fazla dışadönük bir kimsedir. Uzun ya da kısa bir sürede birden sıkıntılı, durgun, karamsar ve çekingen saatler ya da günler olur.

f) Atipik çökkünlükler: Bu hastalarda tipik depresyon belirtileri yerine fobik-obsesif, hipokondriak uğraşlar, konversiyon belirtileri, beklenmedik bir biçimde alkole, kumara ilaçlara düşkünlük, aile ve iş yaşamından uzaklaşma eylemleri, açıklanması güç cinsel uyumsuzluk, aşırı yeme, aşırı yememe ve daha birçok başka değişken belirtilerin altında bir çökkünlüğün yatmakta olduğu kabul edilir.

İKİNCİL ÇÖKKÜNLÜKLER

Bedensel ya da başka bir ruhsal hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan çökkünlüklerdir. Kanser, kalp, damar hastalıkları, kansızlıklar, süregen enfeksiyon hastalikları, hipotiroidi, kafa travmaları, beyin urları, beyin damar hastalıkları ve çeşitli nedenlere bağlı bunamalarda hastalığın başlangıcında ya da gidişi sırasında değişik derecelerde çökkünlük durumları sık görülür.

YAŞ DÖNÜMÜ DEPRESYONU

Yaş dönümü çökkünlüklerinde ağır bunaltı, sabah bunaltısı, uyku bozukluğu görülür. Bunaltıya bağlı aşırı telaş ve tedirginlik ile hasta yerinde duramaz. Sabahlara kadar ellerini oğuşturarak dolaşır. Sıkıntılı bir kamçılanış içindedir. Ayrıca bedensel uğraşlar ve intihar düşünceleri fazla görülür. Çökkünlüğün bütün öbür belirtileri de bulunur. Genellikle melankolik tip çökkünlüktür.

İNTİHAR SORUNU

Ruhsal bozukluklar arasında intihar riskinin göreceli olarak yüksek olduğu bozukluklar sırasıyla şunlardır:

1) Ruhsal çökkünlükler

2) Kronik alkolizm

3) Yaşlılık çağı ruhsal ve organik hastalıkları

4) Şizofreniler

5) Diğer ( sanrısal bozukluklar, kişilik bozuklukları, cinsel uyum sorunları ve benzeri)

Ölümle sonuçlanan intiharların yaklaşık % 70’i depresyonlu ya da kronik alkolik hastalara aittir. Yaklaşık % 5’i şizofrenik, % 5’i organik, ruhsal ve bedensel bozuklukları ya da ölümcül hastalığı olan hastalardır. İntihar, çocukluktan ileri yaşlara dek her yaşta fakat daha çok 45 yaşın üstünde görülebilmektedir. Ölümle sonuçlanan intiharlar erkeklerde kadınlara oranla 5 kat daha fazladır. Ölümle sonuçlanmayan intihar girişimleri ise kadınlarda aynı oranda daha fazladır.